Hani bir kağıda birşey yazarsın sonra silersin yanlış yazmışsındır çünkü..! Silginin tozunu elinle temizlersin gider ama kağıda dikkatli baktığında yanlış olan yazının izini görürsün...İşte sende benim yüreğime yazılmış olan bir yanlışlıksın silmeme rağmen izlerini taşıdığım..!
Yalınayak yürüdüm hep sana ulaşmak için..Hissederek herşeyi..Yürürken kirlensede batan şeyler canımı acıtsada devam ettim..!
Ben adım attıkça sen koştun
Ben durdukça sen hızlandın..!
Ben vardığımı sanmıştım oysaki ama yanıldım..! Geri dönmek istedim.. dönemedim..Ayaklarım acıyordu çok yara vardı kanayan çizik doluydu en derininden...Tam yolun ortasında kaldım şimdi beni burdan almanı bekliyorum yorgun halimle... Kimbilir belki elimi tutarsın yardım edersin geri dönmeme Belki kucağına alırsın o yollardan geçmeme izin vermezsin yine..Belki.. ya da neyse boşver..!
Kalbin kapıları vardır ya hani...!
Kimisi bekler birisinin girmesini
Kimisi almıştır içeri bırakmaya niyeti yok
Kimisi de kapılarını kapamış kilidi de vurmuştur üstüne...
Ben ise o kapıları sonuna kadar açan birisini buyur ettim içeri çok geçmeden kapıyı suratıma hızla çarpıp çekip gitti acımasızca..Bende şimdi kapıyorum kapılarımı sessizce… Ama unuttuğum bir şey vardı..O kapının arkasında saklı kalmış acılar ve sen varsın hala..Üstüne kapatıyorum..Hep orda kalacaksın..Hep o kapının arkasında..Hep..!
Kalbin kirlenmişti senin bir kere
Duyguların masumluğunu yitirmiş
Bakışların soluk ve anlamsıztı..!
Gülüşlerin yarım ve sahte
Cümlelerin suskun ve yamalı…!
Sevgime de gölge düşürmeden git hadi..O hak etmedi kirlenmeyi…Tıpkı sendeki ben gibi…!
Yüreğimin küflü duvarları var artık aşılması imkansız olan…Sahip olamamamın acısını hissediyorum ilk defa bakışlarımda hüzün saklı birazcıkta nefret…Birazda sen işte..Yine sen…!